Branş bazında sıralama 2024 nasıl bakılır ?

Iclal

Global Mod
Global Mod
**Branş Bazında Sıralama 2024: Eğitimde Eşitsizlik ve Gerçekten Ne Önemli?**

Herkese merhaba! Bugün sizlerle, 2024 yılı itibarıyla üniversite sınavı sonrası branş bazında sıralamaların ne kadar gerçekçi ve adil olduğu üzerine konuşmak istiyorum. Her yıl, binlerce öğrenci ve ailesi için bu sıralamalar, geleceği belirleyen, tüm hayatı şekillendiren bir ölçüt haline geliyor. Fakat bu sıralamaların aslında ne kadar yanıltıcı ve eksik olduğuna dair ciddi bir eleştirim var. Bu yazıyı yazma amacım, hepimizin bu sistemde biraz daha eleştirel ve sorgulayıcı olmasını sağlamak. Hadi başlayalım!

**Sıralamalar: Eğitimde Gerçek Değer Yaratıyor mu?**

Evet, 2024 yılı branş bazında sıralamaları, öğrencilere başarılarını ölçmek ve geleceğe dair bir yol haritası çizmek için önemli araçlar sunuyor. Ancak, bu sıralamalar gerçekten neyi ölçüyor? Ve daha da önemlisi, neyi göz ardı ediyor? Sistemin bize sunduğu her sıralama, birkaç matematiksel hesaplamanın ürünü. Ancak bu hesaplama, her öğrencinin potansiyelini, tutkusunu, becerilerini ve toplumsal ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmuyor.

Erkeklerin çoğu, genellikle bu sıralamaları çözüm odaklı ve analitik bir şekilde ele alır. Birçok erkek, bu sıralamaların yalnızca matematiksel verilerden ibaret olduğunu ve kişisel başarıyı doğru yansıtmadığını görme eğiliminde olabilir. "Benim potansiyelim, sadece bir sıralamaya sığamaz," derler. Ancak gerçek şu ki, bu sıralamalar öğrencilerin potansiyellerinin çok dar bir yönünü temsil eder ve onların sosyal, duygusal veya yaratıcı kapasitelerini asla ölçemez.

**Kadınların Bakış Açısı: İnsan Odaklı Bir Eğitim Sistemi Arayışı**

Kadınların genellikle daha empatik ve insan odaklı bir bakış açısıyla eğitimi değerlendirdiği bilinir. Onlar için sıralamalar, tek başına yeterli bir gösterge değildir. Kadınlar, bu sıralamaların öğrencilerin çeşitli zorluklar karşısındaki esnekliklerini, yaratıcılıklarını, toplumsal duyarlılıklarını ve insani yeteneklerini göz ardı ettiğini savunurlar. Gerçek başarı, sadece testlerden geçmekle ölçülemez. Eğitimin, toplum için bir değer üretmesi gerektiğini vurgularlar. Peki ya eğitimdeki bu dar görüşlü sıralamalar, öğrencilerin insani gelişimlerini nasıl etkiliyor? Kadınların perspektifi, öğrencilerin sadece akademik başarılarına odaklanarak, onları derin insanlık halleriyle ölçmeyi reddeden bir sisteme karşı daha güçlü bir tepki verir.

**Toplumdaki Eşitsizlikler ve Branş Bazında Sıralamalar**

Bu sıralamaların ciddi bir eleştirisini daha yapmamız gerekiyor: Branş bazında sıralamalar, toplumsal eşitsizlikleri daha da derinleştiriyor. Sosyoekonomik durum, öğrencilerin hangi alana yöneldiğini, hangi kaynaklara erişebileceğini, hatta hangi sınavlara hazırlanabileceğini doğrudan etkiliyor. Sıralamalar, büyük ölçüde bu farklılıkları göz ardı ederek sadece bir "genel başarı" tablosu sunuyor.

Erkeklerin bu durumu daha stratejik bir şekilde değerlendirdiğini ve sıralamaları kendi lehlerine nasıl kullanabilecekleri konusunda daha analitik düşündüklerini gözlemliyoruz. Erkekler, sıralamaların en üstünde yer almak için hangi stratejileri izlemeleri gerektiğini biliyorlar. Bununla birlikte, düşük gelirli ve azınlık gruplarından gelen kadın öğrenciler için bu sıralamalar, bir yandan bir başarı göstergesi olabilirken, diğer yandan bir toplumun onları ne kadar desteklediği hakkında çok daha fazla şey anlatıyor. Sıralamalar, bazen bu tür dezavantajları ve toplumsal eşitsizlikleri tamamen göz ardı edebiliyor.

**Branşlar Arasında Denge: Gerçekten Adil mi?**

2024 sıralamaları, hangi branşların daha prestijli olduğunu, hangilerinin "daha çok kazandıran" ve daha "yüksek statülü" olduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Ama bu gerçekten doğru mu? Tıp, mühendislik ve hukuk gibi alanlar her zaman zirveye oynarken, sanatlar, edebiyat ve sosyal bilimler gibi branşlar genellikle geri planda kalıyor. Peki, hangi branşların daha değerli olduğunu belirleyen nedir? Bu soruyu sormadan geçemiyoruz.

Kadınların, sosyal hizmetler ve eğitim gibi toplumsal fayda sağlayan alanlarda çalışmaya yönelik daha yüksek bir eğilim gösterdiğini gözlemliyoruz. Ancak bu alanlar, genellikle düşük maaşlarla ve daha az saygınlıkla ilişkilendirilir. Erkekler ise, bu branşları daha "stratejik" bir bakış açısıyla ele alabilir ve genellikle daha yüksek gelir vaat eden alanlara yönelirler. Yani, sıralamalar sadece akademik başarıyı ölçmekle kalmıyor, aynı zamanda toplumun hangi işlere değer verdiği konusunda da bir ölçüt sunuyor. Peki, bu durumda, daha insani ve toplumsal olarak faydalı olan alanların geriye itilmesi, eğitimin amacına ters değil mi?

**Sıralamalar ve Geleceğin Eğitim Politikaları: Ne Yapmalıyız?**

Sonuç olarak, 2024 yılı branş bazında sıralamalar, hem potansiyelimizi sınırlayan hem de toplumsal eşitsizlikleri pekiştiren bir yapıya sahip. Sadece bir sıralama, bir öğrencinin geleceğini belirleyecek kadar büyük bir etkiye sahip olmamalı. Eğitimin gerçek amacı, toplumun daha sağlıklı ve adil bir şekilde gelişmesi için herkesin eşit fırsatlar sunması olmalıdır.

Forumda bu konuda ne düşünüyorsunuz? Branş bazında sıralamaların, bir öğrencinin yetenekleri ve potansiyelini doğru yansıttığını düşünüyor musunuz? Sıralamalar, gerçekten doğru ve adil bir gösterge mi, yoksa sadece sistemin dayattığı bir yansıma mı? Eğitimde daha adil bir sistem kurmak adına ne gibi değişiklikler yapmamız gerektiğini düşünüyorsunuz?

Herkesin görüşünü duymak istiyorum. Hadi, birlikte tartışalım!