Berk
New member
Bir Hikâyem Var Forumdaşlar… “Çene Kemiği Kaç Günde İyileşir?”
Merhaba forumdaşlar,
Bu akşam size yalnızca bir tıbbi süreci değil, bir insanın kendini yeniden bulma hikâyesini anlatmak istiyorum.
Çene kemiği kaç günde iyileşir, diye sormuştum ben de bir zamanlar. Ama meğer mesele, sadece kemiğin kaynaması değilmiş… Kalbin, gururun ve inancın da iyileşmesi gerekiyormuş.
O yüzden bu hikâyeyi, sadece bir “iyileşme süreci” değil, “insan olmanın süreci” olarak dinleyin.
---
Kazadan Sonraki Sessizlik
Murat, otuz beş yaşında bir mühendis. Hayatta hep çözüm aramış, hep mantığıyla yaşamış bir adam.
Bir akşam eve dönerken, yağmurda kayganlaşan yolda motosikletiyle devrildi.
Bir anlık ses, ardından sessizlik…
Sonra yalnızca bir cümle:
“Çene kemiğin kırılmış.”
Doktorun o soğuk sesi hâlâ kulaklarındaydı.
Ama asıl kırılan çene kemiği değildi; konuşamamak, anlatamamak, susturulmak…
İşte insanın en çok canını yakan şey buydu.
---
Erkeklerin Dünyası: Sessiz Stratejiler
Murat hastanede yatarken sürekli düşünüyordu.
Ne kadar sürede iyileşirim?
Kaç gün sonra işe dönerim?
Kaç gün sonra konuşabilirim?
Erkeklerin aklı, acıya bile plan yapar.
Oysa bazen acının planı olmaz.
Doktorlar “6-8 hafta” dediler.
Murat bu süreyi gün gün hesapladı, her sabah aynaya bakıp “Bugün daha iyi olacağım” dedi.
Ama iyileşme bir grafik çizelgesi değilmiş meğer.
Kırık kemik kaynasa da, içindeki yalnızlık iyileşmezse tam olamıyormuş insan.
---
Kadınların Dünyası: Sabır, Şefkat ve Sessiz Dualar
Murat’ın yanında olan tek kişi eşi Zeynep’ti.
O konuşamadığında, Zeynep onun yerine konuştu.
Ama ilginçti; Murat ne kadar sustuysa, Zeynep o kadar çok hissetti.
Bir akşam, Murat defterine yazdı:
“Çene kemiği kaç günde iyileşir, Zeynep?”
Zeynep gülümsedi.
“Elinle değil, kalbinle sararsan çabuk iyileşir,” dedi.
Kadınlar böyledir.
Onlar iyileşmenin bilimini değil, duygusunu bilir.
Kırık kemiğe krem, kırık ruha dua sürerler.
Ve bazen, iyileşmenin en büyük ilacı, yalnızca biri tarafından anlaşılmaktır.
---
Zamanın Şifası
Günler geçti.
Murat’ın yüzündeki şişlikler indi, ama içinde bir şeyler hâlâ sancılıydı.
Eskiden konuşarak çözdüğü şeyleri, şimdi bakışlarla çözmeye çalışıyordu.
Zeynep, bir sabah ona kahvaltı hazırlarken, “Sana sessizlik çok yakıştı,” dedi.
Murat yazdı: “Sessizken daha mı az hata yapıyorum?”
Zeynep cevapladı: “Hayır. Sessizken daha çok duyuyorsun.”
İşte o an Murat anladı.
İyileşme, sadece kemiğin birleşmesi değil, insanın kendi iç sesini yeniden duymasıydı.
Ve o ses, her zaman gürültüyle gelmiyordu.
---
Altı Hafta: Sayılardan Anlamlara
Altı hafta geçtiğinde, Murat yeniden konuşabiliyordu.
Ama kelimeleri değişmişti.
Eskiden her cümlesi net, kısa ve teknikti.
Şimdi ise sözcüklerinin arkasında bir derinlik, bir teşekkür, bir farkındalık vardı.
Çene kemiği kaynamıştı evet…
Ama o altı haftada, Murat’ın kalbi de yeniden şekillenmişti.
Bir gün doktora gittiğinde, doktor gülerek “Artık tamamen iyileşmişsin,” dedi.
Murat başını salladı ama içinden şu cümle geçti:
“Hayır doktor, ben yeni bir ben oldum.”
---
Bir Sohbetin Sessizliği
Bir akşam, Zeynep’le birlikte balkonda oturuyorlardı.
Murat artık konuşabiliyordu ama o akşam sadece dinledi.
Şehir sessizdi, gökyüzü yağmurluydu.
Zeynep başını Murat’ın omzuna koydu.
“Biliyor musun,” dedi, “o ilk gün çok korktum. Kırığın seni susturmasından değil, kendini kaybetmenden korktum.”
Murat derin bir nefes aldı.
“Ben de öyle sandım,” dedi, “ama meğer kırılmak, yeniden şekil almakmış.”
İşte o cümle, her şeyin özeti gibiydi.
Kırık kemik gibi, kırık insanlar da iyileşir.
Ama sabırla, sevgiyle ve biraz da sessizlikle…
---
Forumdaşlar, Biliyor musunuz?
Ben de Murat gibi, bir dönem hayatın sesini kaybettim.
Belki sizin de içinizde bir şey kırıldı, belki sesiniz duyulmadı.
Ama inanıyorum; her kırık, bir öğrenme süreci.
Her yara, bizi daha anlayışlı yapıyor.
“Çene kemiği kaç günde iyileşir?” diye sorduğumuzda, belki aslında “Ne kadar sürede toparlanırım?” diye soruyoruz.
Cevap ise şudur:
Kırığın büyüklüğüne değil, kalbin sabrına bağlı.
Kimisi 6 haftada iyileşir, kimisi bir ömür sürer.
Ama sonunda hep bir şey öğreniriz:
Konuşmasak da, sevgiyle anlatabiliriz.
---
Söz Sizde Forumdaşlar
Siz hiç sessiz bir iyileşme yaşadınız mı?
Konuşamadığınız, anlatamadığınız bir döneminiz oldu mu?
Erkekler genelde “çözüm bulmaya” çalışır, kadınlar “kalp kurmaya.”
Siz hangi tarafta buluyorsunuz kendinizi?
Yorumlarınızı, hikâyelerinizi, hatta sustuklarınızı bile paylaşın.
Belki burada, birbirimizin kırıklarını anlamak, iyileşmenin ilk adımı olur.
Merhaba forumdaşlar,
Bu akşam size yalnızca bir tıbbi süreci değil, bir insanın kendini yeniden bulma hikâyesini anlatmak istiyorum.
Çene kemiği kaç günde iyileşir, diye sormuştum ben de bir zamanlar. Ama meğer mesele, sadece kemiğin kaynaması değilmiş… Kalbin, gururun ve inancın da iyileşmesi gerekiyormuş.
O yüzden bu hikâyeyi, sadece bir “iyileşme süreci” değil, “insan olmanın süreci” olarak dinleyin.
---
Kazadan Sonraki Sessizlik
Murat, otuz beş yaşında bir mühendis. Hayatta hep çözüm aramış, hep mantığıyla yaşamış bir adam.
Bir akşam eve dönerken, yağmurda kayganlaşan yolda motosikletiyle devrildi.
Bir anlık ses, ardından sessizlik…
Sonra yalnızca bir cümle:
“Çene kemiğin kırılmış.”
Doktorun o soğuk sesi hâlâ kulaklarındaydı.
Ama asıl kırılan çene kemiği değildi; konuşamamak, anlatamamak, susturulmak…
İşte insanın en çok canını yakan şey buydu.
---
Erkeklerin Dünyası: Sessiz Stratejiler
Murat hastanede yatarken sürekli düşünüyordu.
Ne kadar sürede iyileşirim?
Kaç gün sonra işe dönerim?
Kaç gün sonra konuşabilirim?
Erkeklerin aklı, acıya bile plan yapar.
Oysa bazen acının planı olmaz.
Doktorlar “6-8 hafta” dediler.
Murat bu süreyi gün gün hesapladı, her sabah aynaya bakıp “Bugün daha iyi olacağım” dedi.
Ama iyileşme bir grafik çizelgesi değilmiş meğer.
Kırık kemik kaynasa da, içindeki yalnızlık iyileşmezse tam olamıyormuş insan.
---
Kadınların Dünyası: Sabır, Şefkat ve Sessiz Dualar
Murat’ın yanında olan tek kişi eşi Zeynep’ti.
O konuşamadığında, Zeynep onun yerine konuştu.
Ama ilginçti; Murat ne kadar sustuysa, Zeynep o kadar çok hissetti.
Bir akşam, Murat defterine yazdı:
“Çene kemiği kaç günde iyileşir, Zeynep?”
Zeynep gülümsedi.
“Elinle değil, kalbinle sararsan çabuk iyileşir,” dedi.
Kadınlar böyledir.
Onlar iyileşmenin bilimini değil, duygusunu bilir.
Kırık kemiğe krem, kırık ruha dua sürerler.
Ve bazen, iyileşmenin en büyük ilacı, yalnızca biri tarafından anlaşılmaktır.
---
Zamanın Şifası
Günler geçti.
Murat’ın yüzündeki şişlikler indi, ama içinde bir şeyler hâlâ sancılıydı.
Eskiden konuşarak çözdüğü şeyleri, şimdi bakışlarla çözmeye çalışıyordu.
Zeynep, bir sabah ona kahvaltı hazırlarken, “Sana sessizlik çok yakıştı,” dedi.
Murat yazdı: “Sessizken daha mı az hata yapıyorum?”
Zeynep cevapladı: “Hayır. Sessizken daha çok duyuyorsun.”
İşte o an Murat anladı.
İyileşme, sadece kemiğin birleşmesi değil, insanın kendi iç sesini yeniden duymasıydı.
Ve o ses, her zaman gürültüyle gelmiyordu.
---
Altı Hafta: Sayılardan Anlamlara
Altı hafta geçtiğinde, Murat yeniden konuşabiliyordu.
Ama kelimeleri değişmişti.
Eskiden her cümlesi net, kısa ve teknikti.
Şimdi ise sözcüklerinin arkasında bir derinlik, bir teşekkür, bir farkındalık vardı.
Çene kemiği kaynamıştı evet…
Ama o altı haftada, Murat’ın kalbi de yeniden şekillenmişti.
Bir gün doktora gittiğinde, doktor gülerek “Artık tamamen iyileşmişsin,” dedi.
Murat başını salladı ama içinden şu cümle geçti:
“Hayır doktor, ben yeni bir ben oldum.”
---
Bir Sohbetin Sessizliği
Bir akşam, Zeynep’le birlikte balkonda oturuyorlardı.
Murat artık konuşabiliyordu ama o akşam sadece dinledi.
Şehir sessizdi, gökyüzü yağmurluydu.
Zeynep başını Murat’ın omzuna koydu.
“Biliyor musun,” dedi, “o ilk gün çok korktum. Kırığın seni susturmasından değil, kendini kaybetmenden korktum.”
Murat derin bir nefes aldı.
“Ben de öyle sandım,” dedi, “ama meğer kırılmak, yeniden şekil almakmış.”
İşte o cümle, her şeyin özeti gibiydi.
Kırık kemik gibi, kırık insanlar da iyileşir.
Ama sabırla, sevgiyle ve biraz da sessizlikle…
---
Forumdaşlar, Biliyor musunuz?
Ben de Murat gibi, bir dönem hayatın sesini kaybettim.
Belki sizin de içinizde bir şey kırıldı, belki sesiniz duyulmadı.
Ama inanıyorum; her kırık, bir öğrenme süreci.
Her yara, bizi daha anlayışlı yapıyor.
“Çene kemiği kaç günde iyileşir?” diye sorduğumuzda, belki aslında “Ne kadar sürede toparlanırım?” diye soruyoruz.
Cevap ise şudur:
Kırığın büyüklüğüne değil, kalbin sabrına bağlı.
Kimisi 6 haftada iyileşir, kimisi bir ömür sürer.
Ama sonunda hep bir şey öğreniriz:
Konuşmasak da, sevgiyle anlatabiliriz.
---
Söz Sizde Forumdaşlar
Siz hiç sessiz bir iyileşme yaşadınız mı?
Konuşamadığınız, anlatamadığınız bir döneminiz oldu mu?
Erkekler genelde “çözüm bulmaya” çalışır, kadınlar “kalp kurmaya.”
Siz hangi tarafta buluyorsunuz kendinizi?
Yorumlarınızı, hikâyelerinizi, hatta sustuklarınızı bile paylaşın.
Belki burada, birbirimizin kırıklarını anlamak, iyileşmenin ilk adımı olur.